GELECEK YATIRIMCILARI
ÜRETTİĞİ TEKNOLOJİ İLE SAVUNMA SANAYİNİN HİZMETİNDE

GELECEK YATIRIMCILARI

Femsan Elektrik Motorları Genel Müdürü Melih Turan İpekçi ile dijital dönüşüm yolculukları ve pandemi sürecini konuştuk.

FEMSAN’ın çalışma alanları hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

Melih Turan İpekçi: FEMSAN 30 yıl önce geleneksel fırçalı tip yuvarlak gövde DC motor üretimiyle faaliyetlerine başladı. Zamanla tüketici kanadında yeni ihtiyaçlar ortaya çıkmaya başladı ve FEMSAN çok doğru bir yönde atılım yaparak Türkiye'nin ilk servo motor üreticisi oldu. Şimdi ise dünyada sayılı oluksuz (slotless) fırçasız doğru akım motoru üreticilerinden biriyiz. Bugün, sadece komponent bazlı DC motor üreticisi olmanın çok ötesindeyiz. Savunma sanayine hizmet etmek için üst düzey imkanlarla donatılmış oldukça modern bir üretim tesisimiz var. Havacılık/ Askeri Kalite ve Sertifikasyon tecrübesine sahip bir firma olarak döner ve lineer tip elektromekanik eyleyiciler, alternatörler tasarlayıp üretmenin yanı sıra, kanatlı güdüm kitlerinin KTS (Kanat Tahrik Sistemi), KTSB (Kanat Tahrik Sistem Bütünü) ve KBA (Kuyruk Bütün Arkası) gibi alt sistemlerini üretme yeteneklerine de sahibiz. Bu ürünler savunma sanayinde makineli tüfek platformlarında, taretlerde, radar platformlarında, mühimmat fırlatma rampalarında, mühimmatın kendisi üzerinde, İHA’larda, İKA’larda ve birçok farklı uygulamada kullanılıyor.

AKILLI ÜRETİM VE İMALAT DÖNEMİNDEYİZ

Dijital dönüşüm sürecinde hangi noktadasınız?

Melih Turan İpekçi: Dijitalleşme gündelik hayatımızın olmazsa olmazı oldu, hayatımızı kolaylaştırdı ve şimdi de bambaşka boyutlara doğru evriliyor. Üretim de dijitalleşiyor. Dijitalleşme o kadar fazla şeyi değiştiriyor ki geleneksel imalat ve endüstriyel uygulamaların da teknolojik dünya ile entegre olması kaçınılmaz. Özetle insanın daha az katkısının olduğu daha verimli ve güvenli “Akıllı üretim ve imalat” dönemi olarak tanımlayabiliriz. Bunun ilk adımları olarak; insan-makine arayüzlerini içeren teknolojik uygulamalar ve makine öğrenme süreçlerini tanımlamak olarak sıralanabilir.

Bu bağlamda, dijital dönüşümün 21. yüzyılın trendi haline geldiği şüphesiz. Bu dönüşümü gerçekleştirebilen firmalar rakiplerden sıyrılıp ortaya büyük fark koyuyorlar. Bunun birçok örneğini hep birlikte yaşayarak görüyoruz. Elbette bizim için de bu yönde atılmış ve atılacak adımlar da var. Fakat ağırlıklı olarak Savunma ve Havacılık sanayisine hizmet vermekte olduğumuzdan dolayı dijital bir kurguyu safha safha inşa ederek, geçişi aksaksız ve sürdürülebilir seviyede gerçekleştirmeliyiz. Buna açıklık getirmek gerekirse standart bir üretimden ziyade tamamıyla müşterilerimizin projeleri için özelleştirilmiş ürünler ortaya koyuyoruz. İlk etapta kullandığımız ERP programıyla entegre şekilde çalışacak ve mühendislik ofisi ile iş istasyonları arasında online iletişimi sağlayacak bir kurgu üzerine çalışıyoruz. Böylece her bir proje özelinde iş istasyonlarına günlük iş emirleri ulaştırılacak. Operatörler istasyonlarındaki ekrana düşen iş emri ile ilgili üretim teknik resmi, montaj talimatı gibi dokümanlar ile ihtiyaç duyacağı tüm alet ve cihazların listesine de aynı ekrandan erişim sağlayabilecek. Ara kontrol noktalarında amirlerinin onayı olmadan sistem ilerlemeye müsaade etmeyeceğinden hiçbir basamak atlanmadan üretim tamamlanacak. Bu kurgu performans ve verimliliğimizi arttırmakla birlikte bize düzenli ölçüm yapma imkânı da sağlayacak.

Pandemi sürecinde iş yapış biçiminizde neler değişti? Bu süreçte dijital dönüşüm şirketinize ne gibi avantajlar sağladı?

Melih Turan İpekçi: Üretim yapan bir firma olarak pandemi sürecinde uzaktan çalışma modelini kısmen uygulamaya geçirdik. ERP sistemi bize bu esnekliği sağlıyor fakat biz üretici bir firma olduğumuz için çalışanlarımızın tamamını bu modele entegre etmemiz mümkün olmuyor. Dijital süreçler uzaktan pekâlâ yürütülebilir. Ancak paralelde fiziki üretim süreçlerinin de işlemesi gerekiyor. Tesisimizde zamanında gerekli önlemleri alarak üretimi sürdürmeyi başardık. Bütün bunların dışında, sıcak teması seven bir millet olmamıza rağmen artık online toplantılar gerçekleştirmeye alıştık. Hem tedarikçilerimizle hem de müşterilerimizle artık bilgisayar ekranlarında toplantılar düzenliyoruz. Online konferanslar sayesinde hem zamanımızdan hem de enerjimizden ciddi bir tasarruf sağladığımızı düşünüyoruz. Pandemi sonrasında da online toplantıların iş hayatının bir parçası olarak devam edeceğini düşünüyorum.

Dijital dönüşümün şirketinizin verimliliği ve karlılığı üzerine ne gibi etkileri oldu?

Melih Turan İpekçi: Dijitalleşmek kurumsal hafıza yaratma noktasında da kritik öneme sahip. “Söz uçar, data kalır” diyoruz. Tüm süreçlerimiz ERP programı ile işletildiğinden sürekli veri topluyoruz ve bu verileri işleyerek ortaya çıkardığımız istatistikleri bize yol göstermede kullanıyoruz. Planladığımız şekilde dijital dönüşümün bizim için bir ileri safhasına geçtiğimizde verimliliğimizi daha da arttırmış olacağız. Böylece kaynaklarımızı en ideal şekilde kullanabilecek ve karlılığımızı da optimize etme imkanına sahip olacağız. Tabi ki bütün bunları zamanla gerçekleştirebileceğiz. Bizim gibi KOBİ’ler ne yazık ki bu tür yatırımları hayata geçirebilmek için kaynak yaratma noktasında büyük güçlüklerle karşılaşıyor. Bunun için oluşturulan çeşitli teşvik programları(KOSGEB vb.) elbette mevcut. Ancak bu teşviklerinden yararlanan firma sayısının yeterli seviyede olduğunu söyleyemeyiz.

YÖNETİCİLER DOĞRU BİR KURGU İLE DİJİTALLEŞMEYE ODAKLANMALI

Sizce pandemi sürecinin, şirketlerin dijital dönüşüm algısına etkisi ne oldu? Yöneticilere ne önerirsiniz?

Melih Turan İpekçi: Pandemi öncesinde de home-ofis iş modeline geçen ve geçmeye çalışan birçok firma vardı. Yurt dışında hızla yaygınlaşmaktaydı. Pandemiyle birlikte firmalar için bu geçiş sürecini inanılmaz hızlandırdılar ve bugün birçok firma daha minimal bir ofis ile işlerin yürütülebileceğini görmüş oldu. Tabi ki bu firmalar çoğunlukla hizmet üreticisi/sağlayıcısı firmalar. Yazılım, lojistik, sigorta vb. sektörlerde hizmet veren firmalar bugün ofislerinin sayılarını azaltmaya odaklanmış durumdalar ve iş güçlerinden, potansiyellerinden bir şey kaybetmeden -hatta çalışanlarından daha iyi performans aldıkları biliniyor- bunu yapabiliyor olmaları onlar için büyük tasarruf. Yöneticiler doğru bir kurguyla dijitalleşmeye odaklanmalı. Bunun için dünyada birçok farklı sektörde rol model alınabilecek firmalar mevcut. Bu alanda yaşanan gelişmelere ayak uydurmamız gerekiyor. Türkiye’de yöneticiler, işi doğru yapmak anlayışının ötesine geçmeli ve doğru işi, doğru zamanda yapmaya odaklanmalıdır. Böylelikle standart düzenden sıyrılarak sektöre liderlik edilecek ve inovasyon yolunda ilerlenebilecektir.

Pandemi sürecinde toplumda “birlik&beraberlik&dayanışma” vurguları arttı, herkes uzmanlığı çerçevesinde toplumsal bir “fayda” üretmeye uğraştı, kimi maske yaptı, kimi ücretsiz yemek dağıttı. Sizin de Femsan olarak ülkemize sağladığınız büyük katkılar olduğunu biliyoruz. Okuyucularımız için bu süreçteki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Melih Turan İpekçi: FEMSAN, dünyanın gündemine bir anda yerleşen pandemi krizi ile birlikte ortaya çıkan solunum cihazı ihtiyacının karşılanması noktasında muhteşem bir refleks ve esneklik gösterdi. Yerli solunum cihazlarında ihtiyaç duyulan ventilatör motorlarından farklı tiplerde tasarımlar yaparak kısa sürede prototip motorları ürettik. Ardından yoğun bir mesai programıyla tasarımda gerekli optimizasyonları yaptık ve sektörde talep eden firmalara sevkiyatlar gerçekleştirdik. Bu firmaların ortak bir amaca hizmet etmek üzere gerçekleştirdiği çalışmaların birçoğu basında da geniş yer buldu. Biz de Femsan olarak bu çalışmaların bir parçası olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.

Dergi Anasayfa