Esit Elektronik’in çalışma alanları hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

Serhat Tigrel: Esit Elektronik Sistemler İmalat ve Tic. Ltd. Şti. tartı elektroniği dalında bir mühendislik şirketi olarak 1980 yılında faaliyetlerine başlamış, 1987 yılında Esit markasıyla elektronik tartı aletleri üretimine başlamıştır. Esit Elektronik; tartı aletleri, kuvvet ölçüm cihazları, çeşitli makineler, yük hücreleri ve tartım indikatörlerinin tasarımı, üretimi, kurulumu ve teknik servis hizmetleri ile kalibrasyonları alanında hizmet vermektedir. ISO 9001 kalite güvence sistemi altında üretim yapmakta olan şirketimizin ürünlerinde EN 45501 belgesinin yanında uluslararası OIML, CE sertifikaları bulunmaktadır. Ayrıca; ISO 17025 akreditasyonuna sahip Kalibrasyon Laboratuvarımız ve aynı akreditasyona sahip OIML R60 metodu ile yük hücresi testlerini gerçekleştiren Test Laboratuvarımız çalışmalarını sürdürmektedir.

Pandemi sürecinin sektörünüze etkileri nasıl oldu?

Serhat Tigrel: Pandemi sürecinin başında, birçok işletmenin üretimlerini azaltması ya da durdurması nedeniyle sektörümüzde belirsizlik ve kısmen durgunluk gözlemledik. Personel sağlığı ve güvenliği açısından müşteri görüşmelerini kısıtlamamız ve uzaktan çalışma prensibini benimsememiz kontrollü bir durgunluğa sebep oldu. Ancak, Mayıs ayından itibaren önlemlerin hafifletilmesi ve normalleşme süreci ile birlikte hızlı bir toparlanma süreci yaşarken, birçok işletme yatırımlarına kaldığı yerden devam etmeye başladı. Pandemi öncesinde de ciddi sekteye uğrayan inşaat sektöründe azalan taleplerin etkisini; demir çelik, gıda, kimya, ulaştırma gibi sektörlere yönelik ürünler ile dengelemek mümkün oldu. Sektörümüzde, tasarım ve imalat kabiliyetine sahip firmaların pandemi sürecinden olumsuz etkilenmeyeceklerini öngörmekle beraber, ürün çeşitliliğini artıran firmalar açısından yeni pazarlar doğması da muhtemeldir.
Biz de tartı sektörünün yerli üretici lideri olarak, inovasyon, tasarım ve teknolojik üretim kabiliyetimizin ne kadar önemli olduğunu bu pandemi sürecinde tekrar deneyimledik.

Dijital dönüşüm sürecinde hangi noktadasınız?

Serhat Tigrel: Dijital dönüşüm sürecinin, teknolojik gelişmelere de bağlı olarak süreklilik kazandığını görmekteyiz. Bu açıdan bakıldığında, dijitalleşme konusunda gerek sektörümüz, gerekse de Türk İmalat Sanayi Firmaları açısından lider konumda olduğumuzu ifade edebiliriz. Üretim ve yönetim konusunda dijital dönüşümümüzü 2000’li yıllardan beri, kalite hedefimizin doğal bir parçası olarak titizlikle yürütmekteyiz. Özellikle 2014 yılı başında geçiş yaptığımız IFS ‘in firmamızı bir adım daha ileri taşıdığını ifade etmek doğru olacaktır. IFS ile birlikte başta üretim takibi, planlama, izlenebilirlik, satış ve pazarlama, dokümantasyon, muhasebe, insan kaynakları ve kalite yönetimi olmak üzere neredeyse tüm süreçlerimizi daha mükemmel yürütebilmeyi ve insan faktörünü daha verimli kullanabilmeyi başardık.
Elektronik sektöründe yer almamız nedeniyle ürünlerimizin dijital dönüşümü de bu konunun farklı bir ayağını oluşturmaktadır. Bu noktada, başta endüstri 4.0 gereklilikleri olmak üzere ürünlerimizi uzaktan erişilebilir, kontrol ve kumanda edilebilir özelliklerde tasarlıyoruz. Yine dijitalleşme çağının artan gerekliliklerinden birisi olan önleyici bakım konusunda da ürünlerimize yönlendirici ve raporlayıcı özellikler ekledik. Geçmişten bugüne ürünlerimizi incelediğimizde artık daha akıllı, daha hızlı, daha hassas, daha kullanıcı dostu ve daha uzun ömürlü olduklarını rahatlıkla görebiliyoruz. Vizyonumuz doğrultusunda sanayiye ışık tutacak ve sektörümüze öncü olacak teknolojiler geliştirmeye devam edeceğiz.

Pandemi sürecinde özellikle montaj, devreye alma ve arıza giderme hizmetleri alanında iş yapış biçiminizde neler değişti? Bu süreçte dijital dönüşüm şirketinize ne gibi avantajlar sağladı?

Serhat Tigrel: Pandemi sürecinin başında insan yoğunluğunu azaltmak adına uzaktan çalışma modelini ilk uygulayan firmalardan biri olduk. Bilgi teknolojileri alt yapımız, farklı şehirlerde satış, servis ofislerimiz ve fabrikamız olması nedeniyle şirket merkezinde bulunmayı zorunlu kılmamaktaydı. Özellikle ofis personelinin uzaktan çalışması için gerekli alt yapımız mevcut olduğundan saatler içinde karar alarak uygulamaya geçebildik. Pandemi sürecine ilişkin henüz ülkemizde bir karar alınmamışken, personelimize maske, dezenfektan ve kişisel koruyucuları sağladık ve tekrar eden eğitimler ile bilinç düzeylerini arttırarak olumsuzlukların önüne geçmeyi başardık. Dijital dönüşüm, pandemi döneminde, firmamızın tüm süreçlerini uzaktan çalışarak yürütebilmemizi ve yönetebilmemizi, çevrim içi toplantılar ile iletişim eksikliği yaşamamamızı sağladı. Dijital dönüşümde ciddi yol kat etmiş olmamızın en önemli pozitif etkisi, çalışanlarımızın sağlığını korurken işlerimizi minimum kayıpla sürdürebilmek oldu.
Üretim yapan bir firma olduğumuzdan, personelin tamamını uzaktan çalıştırmamız mümkün olmadı, ancak üretim bölümlerimizde de farklı yöntemlerle insan yoğunluğunu azaltmayı başarabildik ve pandemi ile ilgili sağlık konusunda olumsuzluk yaşamadık.
Teknik servis bölümümüz tarafından müşteri tesislerinde gerçekleştirilen işlemler için bu dönemde sadece acil taleplere cevap vermeyi tercih ettik ve önlem amaçlı ekibimizin sadece belli bir kısmını aktif çalıştırdık. Bazı talepleri de uzaktan yardımla çözümleyerek müşteri ihtiyacını karşıladık. Ciddi ihracatı olan bir firma olarak yurtdışı kurulumlarımızı dondurmak bizim için en zor karar oldu. Bir süre zaten havayolu ulaşımı olmaması söz konusuyken, ardından da halen yurtdışı kurulumlarını kontrollü birkaç ülke dışında dondurmuş durumdayız.
Hali hazırda normalleşme süreci ile birlikte yurtiçinde müşterilerimizden gelen servis talepleri ve yeni ürün kurulumları belli önlemlerle normal seyrinde devam etmektedir.

Dijital dönüşümün şirketinizin verimliliği ve karlılığı üzerine ne gibi etkileri oldu?

Serhat Tigrel: Dijital dönüşümün firmamızda önemli bir adımı olan IFS kullanımı sayesinde, ürün maliyetini oluşturan ana kalemleri; işçilik, malzeme ve diğer gider maliyetlerini net ve doğru olarak tespit edebilmeye başladık. Bu verilerin doğruluğundan emin olduğumuzdan, yaptığımız analizlerin de yüksek doğrulukta olduğunu söyleyebiliriz.
Analizlerden elde edilen bilgiler ışığında çeşitli iyileştirme çalışmaları gerçekleştirerek hem işçilik süreleri hem de malzeme firelerini azaltarak malzeme maliyetleri üzerinden verimliliği arttırmayı başarabilmekteyiz. Ayrıca, maliyetlerimizi doğru olarak tespit edebilmek, ürün fiyatlarımızı belirlerken de rekabetçi yapımızı sürdürebilmemize olanak sağlamaktadır.

Pandemi sürecinin sektörünüzdeki dijital gelişmeleri nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz?

Serhat Tigrel: Pandemi sürecinin dijitalleşmeyi hızlandırdığı bir gerçektir. Firmaların dijitalleşme yatırımları da pandemiyle beraber misliyle artarak yeni döneme adaptasyon öncelikli hedef haline gelmiştir. Ayrıca, pandemiyle beraber dijitalleşme sadece kurumsal değil, bireysel bir ihtiyaç haline de gelmiştir. Pandeminin ne kadar süreceğine ilişkin birçok varsayım olsa da daha uzun yıllar hayatımızı etkileyecek bazı kalıcı etkiler bırakacak ve dijitalleşme hız kesmeden devam edecektir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus; donanım ve yazılım altyapısının hızlı dijitalleşme süreciyle paralel ilerlemesidir. Halihazırda, İstanbul gibi büyük bir şehirde dahi, internet altyapısının zayıf olduğu birçok lokasyonun varlığı göz önünde bulundurulduğunda, asıl görevin ülke genelinde altyapı yatırımlarını yapmak ve halkımıza uygun donanımı sağlamak olduğu kanaatindeyiz.